Meme Kanserinde Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRI)

Manyetik rezonans, diğer bir deyişle MRI, en basit şekilde “güçlü bir manyetik alana sahip bir ortamda radyo frekans dalgalarını kullanarak görüntü oluşturma tekniği” olarak tanımlanabilir. Radyasyonsuz bir teknik olan MR ile özellikle yumuşak doku görüntülemede çok başarılı sonuçlar alınabilmektedir.meme kanserinde manyetik rezonans, meme kanserinde mrı kullanımı, meme kanseri görüntüleme teknikleri

Manyetik rezonans görüntüleme sırasında hasta, geniş bir tüp şeklinde olan cihazda herhangi bir hareket etmeden yüzüstü yatmalıdır. Bu tüp modern cihazlarda yeterince geniş olduğu için genellikle rahatsızlık vermez. Kapalı alanlardan korkan kişilere çekimden önce hafif bir sakinleştirici verilebilir. Muayene öncesinde hastanın kolundaki bir damara ince bir kateter sokulur ve çekim sırasında bu kateterden alerji yapma olasılığı düşük olan kontrast madde adı verilen bir ilaç enjekte edilir. MRG kontrast maddeleri böbrek yetmezliği olan kişiler dışında güvenle kullanılabilir. Bir meme MRI taraması 30-60 dakika sürebilir. Çekim sonrası çekilen resimler özel monitörlerde izlenir ve ölçü alınır.

MRI görüntüleri değerlendirilirken göğüste enjekte edilen kontrast madde ile lekelenmiş bir alan olup olmadığına bakılır. Eğer öyleyse, alanın şekli, kenarlarının düzgün olup olmadığı, hangi hız ve yoğunlukta boyandığı kontrol edilerek alanın iyi huylu olup olmadığı belirlenir. İlacın uygulanmasından önce ve sonra çekilen görüntüler birebir karşılaştırıldığından, eğer hasta çekim sırasında hareket ederse bunu değerlendirmek çok güçtür ve bazen hiç mümkün olmayabilir.

MRI odasına girmeden önce hasta tüm metal nesneleri çıkarmalıdır. Vücudunda herhangi bir metal cisim bulunan kişiler, MR öncesi taramaları yapacak olan doktor ve teknisyene bilgi vermelidir. Beyin anevrizmalarını tedavi etmek için kalp pili, işitme cihazı ve kulak klipsi takılan kişiler genellikle MRI alamazlar. Başka kalemler varsa kullanılan malzemenin cinsine göre karar verilir.

MR ile meme muayenesi, diğer görüntüleme teknikleriyle elde edilemeyen çok değerli bilgiler sağlayabilir. Ancak yine de mamografi veya ultrasonografinin yerini tutmaz. Tüm çalışmalar farklı bilgiler sağlar ve tüm sonuçlar birlikte değerlendirilmelidir.

Hangi durumlarda önerilir?

– Meme koruyucu tedavi planlanan meme kanserli hastalarda ameliyat öncesi birden fazla meme kanseri lezyonu olup olmadığını belirleyin.

– Meme kanseri hastalarında kanserin göğüs duvarına ve karşı memeye yayılıp yayılmadığını anlamak

– Meme kanseri için konservatif tedavi gören kadınlarda, ameliyattan kaynaklanan meme değişikliklerini tekrarlayan kanserden ayırt ederken.

– Mamografi, ultrason veya palpasyon ile tespit edilen şüpheli durumların netleştirilmesi

– İlerlemiş meme kanserli hastalarda kemoterapinin başarısını değerlendirirken

– Tarama amacıyla yüksek risk altındaki kadınlarda meme kanseri varlığının belirlenmesi.

– İlerlemiş (metastatik) kanserli hastalarda kanserin ana odağı bulunduğunda

– Silikon protezler ile kadınlarda protezin zarar görüp görmediğini belirlemek ve göğüslerde şüpheli sonuçları değerlendirmek.

Radyasyon içermeyen bir teknik olan MR, özellikle yumuşak doku görüntülemede başarılı olmuştur. Diğer tanı yöntemleriyle tespit edilemeyen birçok kanser lezyonu bulunabilir. Ancak meme kanserini saptamak için tek başına MRG yeterli değildir.

No Comments Yet

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir