Gıda sektörü, üretim birimleri arasında en önemli yeri almaktadır. İnsan sağlığını direkt olarak etkilemesi sebebi ile bu öneme kavuşmuştur. Sağlıklı gıdaların üretimi, doğru hammaddenin seçilmesinden başlayıp, ambalajlanmasından sevkiyatına kadar tüm aşamaların doğru bir şekilde yapılmasından geçmektedir. Dünyada bu konuda deneyimli uzmanlar tarafından belirlenmiş standartları içeren yönetim sistemleri bulunmaktadır. İSO 22001 HACCP en çok kabul gören sistemdir.
Eski yöntemlerde sadece ürün son aşamada kontrol edilirdi. Ancak bu yöntemin geçerliliği yaşanan sorunlar sebebiyle geçerliliğini yavaş yavaş yitirmeye başladı. Günümüzde ise, hammaddenin, katkı maddelerinin, yardımcı malzemelerin ve ambalajların yeterliliğini kontrol eden İSO 22001 HACCP standardı oluşturulmuştur. HACCP tehlike analizleri ve kritik kontrol noktaları yönetim sistemidir. Bu standardın ortaya çıkmasının üzerinden 30 yıl geçmesi ve ülkelerin birbirlerinin standardını kabul etmemesi sebebiyle ulusal standardizasyon örgütü olan İSO 2005 yılında HACCP standardını da kapsayan bu yönetim sistemini yayınlamıştır. Bu sistem, İSO 9001 kalite yönetim sisteminin gıda ve içecek işletmelerinde uygulamasını kapsamaktadır. Bu sayede tüketicinin gıda kaynaklı hastalıklardan korunması amaçlanmaktadır. Üretimin yapıldığı tesisin hijyen standartlarına uyması birincil kuraldır. Bu sayede güvenli gıda üretiminin ilk adımı atılmış olur. İSO 22001 HACCP standardı ulusal anlamda kabul gördüğü için, firmaların uluslararası ticaret hedeflerini yerine getirmesinde yardımcı olmaktadır. Bu belgeye sahip şirketlerin insan sağlığına gereken önemi verdiğini ispatlamasıyla müşteri memnuniyeti de artmaktadır. Ürün iadesinin olmaması sebebi ile kalitesizlik maliyetlerinin düşmesi sağlanmaktadır. Ayrıca fabrika içişinde çalışan için çalışma ortamının iyileştirilmesi, iş sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması konularına da yardımcı olmaktadır.
İnsan sağlığının öneminin gereklerini yerine getirmeyi sağlayan İSO 22001 HACCP yönetim sisteminin uygulanması ile denetimlerden sorunsuz bir şekilde geçilebilmektedir. Bu işveren için oldukça rahatlatıcı olmaktadır. Kanunlara uygunluğun sağlanması ile yasal sorumluluklar yerine getirilmektedir. İnsan sağlığını doğrudan etkileyen gıda sektörü için uluslararası bir standardizasyonun olması, firmaların yurtdışına açılmasını ve büyümelerini kolaylaştırmaktadır. Ve gelişen teknoloji karşısında sürekli yenilenen sistemlerle çağın gereklerine ayak uydurulmuş olunacaktır. Diğer yönetim sistemleri ile entegre bir şekilde çalışılırsa büyüme ve gelişme kaçınılmaz olacaktır.
Bir Cevap Yazın