Halk danslarına gitmezseniz, bir festivale katılmazsanız, aşağıdakileri asla bilemezsiniz.
Bir uçak festivaline gitmezseniz, hiçbir zaman bir uçağa kalabalık bir grup olarak girme farkını yaşamayacaksınız. Önünüzde, arkanızda, sağınızda, solunuzda takım arkadaşlarınız olmanın, birbirinizle konuşmanın ve diğer yolcuları rahatsız etmenin ne anlama geldiğini asla bilemezsiniz.
Festivale karayoluyla gitmezseniz, gideceğiniz yere ulaşana kadar yapılan otobüs yolculuğunun tadını, zorluklarını ve güzelliklerini asla bilemezsiniz. Uzun yolculukların güzelliği olup olmadığını söyleme… Öyle olurdu… Tahmin bile edemezsiniz.
Normalde şehirlerarası yollarda yolculuk festival otobüsünde nasıl eğlenceli hale geldiğini merak edeceksiniz. Otobüste baglama oynayanlara nasıl eşlik edeceğini asla bilemezsiniz, her zaman şarkı söyler ve hatta bir tavla turnuvası yaparlar.
Otobüste neler alabileceğinizi tahmin bile edemezsiniz. Ton balığı, karpuz, çeşitli oyunlardan ilaç kutularına kadar her şeyi bulma mutluluğunuz asla olmayacak.
Özellikle, yol kenarında karpuz yeme, sosisli yumurta yapma ve yemekten sonra bulaşık yıkama deneyiminiz olmayacak.
Her zaman sahnede çalmayacaksınız … Bir festivale katılmazsanız, benzinde, otel bahçesinde, otoyol kenarlarında bulduğunuz her yerde oynamaktan zevk alamazsınız.
Gümrük kapılarında bekleme heyecanını ve giriş ve çıkıştaki prosedürleri bu kadar yakından görme fırsatınız olmayacak. Özellikle uzun kuyruklarınız varsa, davullarla uğraşmanın ve çevrenizdeki insanlarla flört etmenin ve anı eğlenceli hale getirmenin keyfine varamazsınız.
Kortej için bile, sokakta bol pantolonla seyahat etmenin rahatlığını ve özgürlüğünü asla hissetmeyeceksiniz.
Farklı ülkelerin kültürlerini tanımayacak, danslarını öğrenemeyecek, yemeklerini tadamayacak ve el işi ürünlerini göremeyeceksiniz.
En önemlisi, birliğin ne olduğunu, arkadaşlığı ve arkadaşlıkların nasıl güçlendirildiğini asla bilemezsiniz.
Bir Cevap Yazın